Düşün ki, geçen
sene piyasaya yeni çıkmış bir telefon vardı. Almak istiyordun. Ve bugün ona
sahipsin.
Düşün ki, çocukluk aşkınla yıllar sonra yeniden karşılaşmışsın ve onunla
evlenmişsin. Bugün eşinle çocuğunla mutlu bir ailesiniz.
Düşün ki, hep hayal ettiğin bir araba vardı. Bir ev, bir iş vardı. Şuanda o
arabayı kullanıyorsun. O evde oturuyorsun. İstediğin o işe alınman da an
meselesi.
Düşün ki, seyahat etmek istediğin şehirler, ülkeler vardı. Genç yaşında artık
çoğunu gezmişsin.
Düşün ki, bir sürü hayallerin var, planların var. Geçmiştekilerin bugün
gerçekleştiği gibi, yarın da yenilerinin gerçekleşmesini bekliyorsun.
Mutlusun. Bu hayat senin için çok güzel.
Şimdi de şunları düşün.
Bu hayallerinin gerçekleşmesi için neler yaptın?
Nasıl ulaştın? Yatarak mı yoksa düzenli çalışarak mı?
Bazılarını elde etmek için kendi ilkelerinden vazgeçtin mi?
‘Hedefe götüren her yol mubahtır.’ mı dedin yoksa hep doğru yolları mı tercih
ettin?
‘Koyduğum hedeflere ulaşmak için, istediğim şeyleri elde etmek için gerekirse
bir köpek gibi çalışırım ama asla şerefsizlik etmem!’ mi dedin?
Başkalarının mutsuzluğu üzerine kendi mutluluğunu kuramayacağını anlayanlardan mı
oldun hep?
Sorular çok. Yanıtlar sende. Kimseye söylemene de gerek yok.
*
Burada hepimiz bir film içerisindeyiz ve herkesin bir rolü vardır sanki.
Bir gün o rolün veya filmin sonuna gelinecek. O zaman pişmanlıkların mı çok
olacak yoksa ..?
‘Rolümün hakkını verebildim gibi..’ mırıldanabilecek misin son anda?
*
Kısacası, bu dünyada aklından geçen istediğin herhangi bir şeyi elde etmen öyle
‘imkansız’ bir şey değildir.
Önemli olan onu doğru bir şekilde elde etmektir.
Bir çocuk bir marketten en pahalı bir oyuncağı 2 türlü alabilir.
Girer bir hırsız gibi çalar.
Ya da girer parasını öder satın alır.
Sen hangisisin bu hayatta?
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Değerli Yorumlarınızı Bekleriz.