2020 yılında 2 haftadan bir Pazar günleri bir yazı yayınlamayı
kararlaştırdım. Bazı konular belirledim. Küçük hikayeler, kişisel
gelişimle ilgili yazılar, … Daha önceleri de yine bu blogda bazı
yazılarımı paylaştım sizlerle. Ama biraz uzun ara verdim. Düzenli olarak
yazmadığımdan ve sürekli ertelediğimden başlattığım yazı serileri yarım
kaldıydı. Şimdi 14 günden bir en az 1 yazı yazmaya çalışıyorum.
Koyduğum hedefle yıl sonuna kadar en az 26 yazıyla karşınızda olacağım
ki, ilkini hikaye olarak 12 ocakta paylaştım.
2. Yazıyı
ertelemekle ilgili yazmayı planlamıştım. Ama bir türlü nerden başlamam
gerektiğini kararlaştıramıyordum. Daha önce bu konuyla ilgili bir şeyler
kurgulamıştım. Yine benzer bir kurgulama yaptım kafamda. Ama
‘deadline’a zaman vardı henüz. O yüzden biraz ertelemede bir sorun
olmazdı. Oda dağınıktı. Önce ortalığı biraz toparlamam gerekirdi diye
düşündüm. Başka bir gün yıkanmayı bekleyen çamaşırlar vardı. Onları da
makineye atsam fena olmazdı. Ne de olsa henüz Pazar değildi. Başka bir
gün de başka ‘daha önemli’ bir iş vardı bekleyen. Böylece son güne kadar
kurgu yazıya dökülemedi bir türlü malesef. Sanki daha önce yapmadığım
işler hep yapmam gereken işin önüne geçiyordu. O yüzden o yazıyı
şimdilik paylaşamadım sizinle. Yerine bu yazı ortaya çıkmış oldu.
Sadece
şunu not olarak düşüyüm ki, çoğumuzun karşılaştığı bu sonraya bırakma
durumunu durdurmanın bir yolu var. O da akla gelen diğer çekici gözüken
işleri bir kenara koyup, yapmamız gerekeni yapmaya koyulmaktır.
Başladıktan sonra devamı gelir yani.
______________________
NOT: 24 Ocak Elazığ depremi dolayısıyla başsağlığı dilerim.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Değerli Yorumlarınızı Bekleriz.