‘Ayağı alışsın’
diye aşırı indirim yaptığınız nice muhtemel müşteriler vardır,
o düşük fiyatı
verdiğiniz sürece sizden almaya devam ederler.
Normal (kar
edebileceğiniz) fiyata bir türlü geçemezsiniz.
Sonra rakip bir
firma çıkar, onu sizden koparmak için daha düşük fiyat sunar.
Ve o da o rakip
firmaya gider.
Düşük Fiyat
Sırf fiyatı çok düşük
diye bir şeyler aldığınız oldu mu?
Yoksa fiyattan
önce alacağınız eşya faydalı mı değil mi ona mı bakarsınız?
Belki işime yarar
diye küçük meblağlı bir eşyayı alabilirsiniz.
Ama satın
alacağınızın tutarı çoksa piyasa değerinden düşük de olsa hemen almazsınız.
Ya da şöyle
diyelim: Fiyat tek etken değildir sizin onu almanız için.
Bu alacağınız
şeyde böyleyse satacağınız şeyde de aşağı yukarı benzerdir.
Bir potansiyel
müşteri neden sizden alsın?
Bunun için bir
sürü etken vardır.
Bunula ilgili çok
yazılır çizilir.
Hatta bu konuda
yazan çoğu kişi de fiyatın tek etken olmadığını özellikle belirtir.
Fiyatı en sonlara
atanlar da var.
‘İndirimci’
Tipler.
Fiyatçı tipler
var.
Birçok
tedarikçiden fiyat sorar.
Ama bir türlü
satın almaz.
Sürekli sizi ‘acil
fiyat ver, bu defa alacağız’ der ama yine almaz.
Bir de
indirimciler var.
‘Bu ilk işimiz
için indirim yap. Bu defa kazanma. Sonra iyi fiyata alacağız’ der.
Sizin için uygun
olmayan fiyata sizden alır.
Sonraki alımlarda
da yine indirim ister.
Ve siz onlara
indirim verdiğiniz sürece alımlar devam eder.
Ve bir türlü
kazanacağınız gün gelmez.
Bu tür alıcılar
aslında zararlı alıcılardır.
Gerçek ve uzun
süreli müşteriler fiyata değil de sizdeki başka özelliklere bakar.
Kafanızı yormanız gereken nokta şudur:
Ben onun yerinde olsaydım böyle bir firmadan alır mıydım?
Benim işimi gerçekten çözerler miydi?
Bu benzeri soruları sorup cevabını verdikten sonra gerçek etkenleri de bulabilirsiniz.
Kısacası
Sadece fiyat odaklı düşünmemek gerekir.
Diğer daha önemli etkenlere de dikkat etmeliyiz.
Yoksa belli bir süre satış yapabilsek de günün sonunda bize kalan yorgunluk olur.
.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Değerli Yorumlarınızı Bekleriz.